Prijevod od "si sladak" na Turski


Kako koristiti "si sladak" u rečenici:

Tako si sladak što zaboravljaš kakvo sam derište nekad bila.
Bir zamanlar ne cadı olduğumu unutarak ne kadar sevimlisin.
Kad bi ljudi znali koliko si sladak ne bi te se nikad bojali.
Senin böylesine tatlı olduğunu bilselerdi senden hiç korkmazlardı.
Prvo je da sam dobre volje, a drugo je da si sladak.
Birincisi ruh halim çok yerinde, İkincisi sen çok hoşsun.
Ti si sladak, ali ne toliko sladak.
Sevimlisin ama o kadar da değil.
Izgleda da pokušava da prica sa nama Znaš stvarno si sladak ali ne razumem šta pricaš, ponovi ono prvo
Benimle konuşmaya çalışıyor sanki. Çok şekersin ama ne dediğini bilmiyorsun. İlk şeyi tekrarla.
Zato što izgledaš tako nevino i malo si sladak, je li?
Bu yüzden mi bu kadar masum görünüyorsun. Çok da yakışıklıymışsın.
Dati ću ti plavu, tako si sladak.
Sana maviyi veriyorum, çünkü çok iyisin.
Tako si sladak i ružičast, ali samo gubiš vrijeme.
Sen çok şirin ve pembesin ama zamanını boşa harcıyorsun.
Prošle noći je rekla da misli da si sladak.
Geçen gece, senin çok hoş olduğunu düşündüğünü söyledi.
Pa recimo da sam ja 4 razred srednje, rekla bih, "opa, ti si sladak petak."
Şöyle söyleyelim. Ben lise sondayken o ilkokul dört ya da beşinci sınıftadır.
I mislila sam da si sladak, i mislila sam da ti misliš da sam ja slatka, i ti si doktor, i to je tako seksi.
Senin de beni hoş bulduğunu düşündüm. Sen bir doktorsun ve bu çok seksi.
Jer si sladak i pametan i veoma, veoma zahvalan.
Çünkü sen şirinsin, zekisin ve gerçekten harika birisin.
A ti si sladak i jednostavan.
Ve sen de tatlı, basit ve başına buyruk birisin.
Da li ti znaš koliko si sladak?
Ne kadar sevimli olduğun hakkında bir fikrin var mı?
Slušaj, ti si sladak bigl i sve to, ali želim malo čari u vezi.
Hoş bir av köpeğisin ama ben ilişkilerimde biraz heyecan isterim.
Mislim da bi moja majka mogla misliti da si sladak.
Sanırım annem hoş biri olduğunu düşünebilir.
Rekla je da je Tony zapravo ne voli, ali je ti voliš i skroz je zajebano jer ona njega voli, iako misli da si sladak.
Tony'nin onu doğru düzgün sevmediğini, ama senin sevdiğini ve tatlı olduğunu bulup, onu deli gibi sevmesinin çok boktan bir durum olduğunu söyledi.
Cleve Jones, baš si sladak, trebalo bi te registrirati, gospodine Jones.
Cleve Jones. Çok tatlısın. Buraya gelip seçim kaydınızı yapmalıyız Bay Jones.
Baš si sladak, a što da mi se nije svidjelo?
Bu çok hoş, peki ya beğenmeseydim?
Baš si sladak, ali ne moraš me maziti kao dijete, dobro sam.
Orada dinlenebilirsin. Çok tatlısın ama bana bebek muamelesi yapmana gerek yok, ben iyiyim.
Stvarno mislim da si sladak, ali nikad nismo imali osjećaja jedno prema drugome.
Senin çok hoş olduğunu hep düşündüm ama birlikte hiçbir şey yaşamadık. Aslında yaşadık.
Hvala što si me uveseljavao, M.J. Tako si sladak.
Beni neşelendirdiğin için teşekkürler M.J. Çok tatlısın.
Tako si sladak kad si ljut sa tim malenim šakama.
Kızdığın zaman o ufacık yumruklarınla çok sevimli gözüküyorsun.
Tako si sladak što me slušaš.
Beni dinlediğin için çok tatlı birisin.
Hej, ti si sladak bubnjar iz tog usranog benda.
Sen şu boktan gruptaki sevimli davulcu çocuksun.
Ja nisam nikad primijetila kako si sladak, do sada.
Ne kadar tatlı olduğunu hiç fark etmemişim. - Ta ki şu ana dek.
A ti si sladak, ali nisam sigurna da mi je mjesto ovdje.
Delisin sen. Sen de çok tatlısın. Ama hâlâ dikiş tutturamadım.
Tako si sladak ali šteta što si gay!
çok sevimli... Çok yazık çünkü korkak bir kızsın.
Winstone, tako si sladak i naivan.
Ah Winston. Çok tatlı, çok masumsun.
Vidjeli smo te tamo, a Philip je mislio da si sladak, pa...
Seni orada gördük, Philip, senin tatlı olduğunu düşündü...
Mnogo si sladak, Waldene, ali moram da nastavim dalje.
Çok tatlısın, Walden, ama yola çıkmam lazım.
Za tipa koji stalno govori kako nema osjećaje, veoma si sladak.
Hisleri olmadığını söyleyen birine göre çok tatlısın.
Baš si sladak, ali ne vraćam se u krevet.
Çok şekersin ama tekrar seninle yatağa girmeyeceğim.
Gledaj, Barry, ti si sladak decko, ali nemas pojma sta se stvarno dogadja u ovom gradu.
Barry, gerçekten iyi birisin. Ama bu şehirde neler oluyor hiç bilmiyorsun.
Samo ću vas pitati lijepo, zašto u svetu kurac mi nisi rekao da su potpisali NDA, si sladak, bespomoćan, malo govno?
Sadece kibarca bir şey soracağım. Hangi yarağa hizmet bana sözleşme imzaladığını söylemedin? - Ağzına sıçtığımın beş para etmez bebesi.
Dat će ti puno zagrljaja i poljubaca i reći ti kako si sladak mali dječak.
Seni kucaklayıp öpecekler ve ne tatlı bir ufaklık olduğunu söyleyecekler.
1.1040270328522s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?